Ramazan ayına sayılı günler kaldı ama bu mübarek ayın bereketini ve huzurunu yaşayabilecek miyiz? Dar gelirli aileler, işsizler, asgari ücretle geçinmeye çalışanlar, yardıma muhtaç insanlar… Hepsinin aklında tek bir soru var: “Bu fiyatlarla iftar sofrası nasıl kurulacak?”
Biberin kilosu 75 TL, patlıcan 75 TL, patates 50 TL, domates 70 TL! Daha Ramazan gelmeden en temel gıdalar bile lüks hale geldi. Eskiden Ramazan ayında sofralar bereketlenir, insanlar biraz daha rahat gıda tüketirdi. Şimdi ise pazara giren, markete uğrayan herkes ya yarım kilo alıyor ya da eli boş dönüyor. Çünkü bu fiyatlarla iftar sofrası kurmak neredeyse imkânsız!
Çocuklu Aileler İçin Durum Daha Zor
Özellikle çocuklu aileler büyük bir çıkmazda. Çocuğuna harçlık veremeyen, beslenme çantasına yiyecek koyamayan anne-babalar Ramazan ayında iftara ne koyacaklarını düşünüyor. Eskiden sofralar ne kadar mütevazı olursa olsun, bir tabak çorba, bir dilim ekmek mutlaka olurdu. Şimdi ise bu bile büyük bir külfet haline geldi.
Ayrıca, mutfak masrafları yetmezmiş gibi, eğitim giderleri de bel büküyor. Servis ücreti, kırtasiye masrafı, okul harçlıkları derken aileler ay sonunu nasıl getireceğini bilmiyor.
Şanlıurfa'da Yoksulluk Derinleşiyor
Şanlıurfa gibi dar gelirli kesimin yoğun olduğu şehirlerde fakirlik adeta kader haline geldi. İşsizlik artıyor, geçim sıkıntısı büyüyor, alım gücü her geçen gün düşüyor. Bugün bir kilo et almak hayal oldu. Peki ya yarın?
Pazara çıkan insanların yüzlerine bakın! Çoğu, almak istediği sebzeye, meyveye dokunup geçiyor. “Belki fiyatı düşer” umuduyla market dolaşan anneler, çocuklarına bir meyve bile alamadan eve dönüyor. Sofralar eksik, mutfaklar boş ama umut etmekten başka çare de yok!
Yetkililer ve Hayırseverler Nerede?
Ramazan, sadece oruç tutmak değil, paylaşmaktır. Belediyeler, dernekler, iş insanları, hayırseverler… Yardımlaşma ruhunu yaşatmanın tam zamanı! Dar gelirli ailelere gıda desteği sağlanmalı, iftar sofraları kurulmalı, en azından temel ihtiyaçlar karşılanmalı. Bu kadar yoksulluğun içinde kimse Ramazan’ı aç geçirmek zorunda kalmamalı.
Bugün elimizden geleni yapmazsak, yarın daha zor günler bizi bekliyor olabilir. Peki daha ne bekliyoruz?
Yorumlar
Kalan Karakter: