31 Mart yerel seçimlerinin ardından yaklaşık dört ay geçti ve bu süreç, Türkiye genelinde birçok il ve ilçe belediyesinin el değiştirdiği bir dönem olarak hafızalara kazındı. AK Parti'den muhalefet partilerine geçen belediyeler, yeni bir yönetim anlayışının ve farklı politikaların sahneye çıktığı yerler haline geldi. Ancak bu değişim, beraberinde ciddi zorlukları da getirdi. Bu zorlukların başında ise devralınan belediyelerin büyük borç yükü geliyor. Özellikle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, bu süreçte karşılaşılan sorunların bir örneği olarak öne çıkıyor.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Sayın Mehmet Kasım Gülpınar, belediyeyi devraldığı ilk günlerde, önceki yönetimden kalan yüklü borçların altını çizdi. Bu borçlar, yeni başkanın belini büken en önemli sorunlardan biri oldu. Borçların yükü, belediyenin birçok hizmet alanında duraklamalara neden olurken, çeşitli ödemelerde de aksaklıklar yaşandı. Bu durum, halkın gözünde yeni yönetimi zor bir sürece soktu. Ancak Sayın Gülpınar'ın bu zorlu koşullar altında sergilediği kararlı duruş, dikkat çekici bir özelliği olarak ön plana çıktı.
Belediyeyi devraldığı günden itibaren şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini benimseyen Sayın Gülpınar, belediyenin mali durumunu halka açık bir şekilde paylaştı.
Bu şeffaf yaklaşım, kamuoyunda takdir toplasa da, bazı kesimlerin rahatsızlık duymasına neden oldu. Özellikle önceki yönetim döneminde, bazı yerel medya kuruluşlarına yapılan "yayın bedeli" adı altındaki ödemelerin kesilmesi, bu kesimlerin eleştirilerine hedef oldu. Şanlıurfa'da yayın yapan bazı gazete, TV ve internet siteleri, Gülpınar'ın bu kararını sert bir şekilde eleştirmeye başladı.
Ancak burada önemli bir noktayı vurgulamak gerekiyor: Belediye bütçesinin, halkın parasının, Şanlıurfalılara hizmet olarak geri dönmesi gerektiği gerçeği.
Sayın Gülpınar, yaptığı açıklamalarda bu duruşunu net bir şekilde ortaya koydu: "Belediyenin halkın parasını kimseye peşkeş çekemeyiz. Şanlıurfa'nın parası, Şanlıurfalılara hizmet olarak dönecektir." Bu söylem, aslında bir belediye başkanından beklenen en temel yaklaşımı ortaya koyuyor. Öncelik, her zaman hizmet olmalıdır.
Şanlıurfa'nın gelişimi ve halkın refahı için, belediye bütçesinin etkin ve verimli kullanılması hayati önem taşımaktadır. Sayın Gülpınar'ın bu konudaki kararlı tutumu, hizmete odaklanan bir yönetim anlayışının habercisidir. Bu durum, bazı çevreleri rahatsız etse de, halkın büyük bir kısmı tarafından desteklenmektedir. Çünkü halk, kendisi için çalışan, şeffaf ve adil bir yönetim görmek istemektedir.
Bizler, Şanlıurfa'ya hizmet eden tüm yöneticilerimizin arkasında durmalı ve onların halkın parasını halk için kullandıklarına emin olana kadar yanlarında olmalıyız. Bu süreçte Sayın Gülpınar'ın sergilediği dik duruş ve hizmet odaklı yönetim anlayışı, Şanlıurfa'nın geleceği için umut vericidir. Şanlıurfa'nın gelişimi, ancak bu tür ilkeli ve kararlı yönetimlerle mümkün olacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: