Belki de yaşadığımız bu zorlu hayat içinde eksik olarak yaptığımız davranışlar içinde kalan birçok şeyin nedeni; Birbirimizi anlayamıyor olmamız...
Tabii bunu söyleyebilmek için öncelikli niyetimizi gözden geçirmemiz gerekiyor...
Anlamak için mi yola çıkıyoruz.. Yoksa her ahvalde kendi bildiğimizi okumak ve düşüncelerimizi başkalarına dikte edip, koşulsuz uydurmaya çalışmak mı?
Uzun yıllar sonra tesadüfen bir araya geldiğimizde bana; Sen beni uzun uzun dinlerdin... Söylediklerimin sonunda ‘Haklısın ama o öyle olmaz’ derdin demişti...
Yani aslında karşımızdakilere değer veriyor ve bunu gösteriyoruz ama sonunda bir şekilde yine egolarımız kabarıyor ve bildiğimizi okuyoruz...
Ah, gerçekten birbirimizi anlamak istesek... Bize söylenenler içinde işimize yarayacak çok şey olduğunun farkına ve bunun ortak hayat tarzı için bir gereksinim olduğunu... İşte o zaman ellerimizle kirlettiğimiz dünya çok daha farklı olacak. Bizim tarafımızdan daha yaşanılır kılınacak.
Anlaşmazlıklarımız asgari safhada daha çok insanın ortak mutluluğuna giden yolda önemli adımlar atmış olacağız. Bunu sağlamak için yapacağımız ve atacağımız çok basit bir adım var aslında...
Dinlemek! Karşımızdakiler neler söylüyor, ne anlatmak istiyor onu dinlemek.
Dinlemeyi öğrenmek ve hayat kabulleri içerisindeki en önemli erdemlerden birine sahip olabilmek. Dolayısıyla ben aynı dünyayı paylaştığımız insanlara öncelikle dinlemeyi ve empati kurmayı öneriyorum...
Çevremize baktığımızda her türden insanlar görüyoruz. Bu insanlarla bir arada yaşama zorunda olduğumuzu unutmayalım. Herkes hayat tarzını, düşüncelerini, ideolojisini bir başkasına dikte etmeye çalışırsa hayat yaşanmaz hale gelecektir. Bu yüzden bizler insani değerleri ön plana çıkarmamız gerekir Bütün semavî dinlerde olan ve ahlâkî bir değeri olan toplumsal kabul görmüş davranışlar sergilemeliyiz.
İnsanlara karşı hoşgörülü olmalıyız. Komsularımızla iyi geçinmeliyiz. Ben değil BİZ diyebiliriz.
Ekmeğimizi, yüreğimizi, zamanımızı paylaşabilirsiniz...
Yorumlar
Kalan Karakter: