Bugünkü konumuz son zamanlarda gerek ülkemizde gerekse ilimizde hızla artan intihar olayları olacaktır. İçimizi acıtsa da bu konuya değinmek istiyorum.
Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünya çapında her yıl 1 milyon insan intihar nedeniyle hayatına son veriyor. Her gün 3000 kişi ve her 40 saniyede bir kişi intihar sonucunda hayatına son verirken son dünya genelinde son 45 yılda intihar olaylarında yüzde 60 oranında artış söz konusu ülkemizde de intihar oranları korkunç bir şekilde artığı gözlemlenmektedir son 30 yılda bu oran yüzde 440 oranında artmış durumda.
Özellikle genç nüfus içerisinde intihar vakaları daha sıklıkla görülmesi bizleri daha da endişelendiriyor. Peki, intihar nedir? İntihar kişinin hayatına son vermesi ve yakınlarına tarifsiz acılar yaşatması olarak tanımlanır.
İntihar bir sonuç olduğu unutulmamalıdır. İntihar kişinin sıkıntılı bir sürecin sonunda gerçekleştirdiği son eylemdir. Bu yüzden intiharı tek başına ele almak bizi çözüme götürmeyecektir kişinin intihara götüren sebeplerin üzerinde durmak gerekir.
Bu süreç ile ilgili yani insanın neden hayatına son vermek istedikleri ile ilgili birçok kuram vardır bunların ortak noktası depresyon ile gelen: ruhsal acı ve umutsuzluktur yani bireyin yaşadığı ızdırap, umutsuzluk, çaresizlik, kimsesizliktir. Umutsuzluk ve ızdırap hiç bitmeyecek algısıdır.
İntihar zamanla fark edilip önlenebilecek bir olgu olduğunu unutmayalım.
Sonuç olarak bizler maneviyata önem verip çocuklarımıza sevgimizi esirgememeliyiz onların iç dünyasını tahrip eden davranışları sergilememeliyiz, onları olduğu gibi kabul edip birlikte zaman geçirmeliyiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: