Gaziantep-Şanlıurfa hızlı tren hattı, sadece bir ulaşım projesi değil, aynı zamanda bölgesel kalkınma, ekonomik büyüme ve toplumsal eşitlik açısından kritik bir öneme sahip. Ancak bu projenin sürekli ertelenmesi, bölge halkında ciddi bir hayal kırıklığı yaratmakta ve toplumsal güveni sarsmakta.
2011 yılında gündeme alınan ve başlangıçta 2018'de tamamlanması planlanan proje, yıllardır "yakında" söylemleriyle ertelenmekte, somut bir ilerleme kaydedilmemektedir.
Bu durum, bölge insanının "Biz neden bu gelişmeden mahrum kalıyoruz?" sorusunu daha sık sormasına neden oluyor. Türkiye'nin diğer bölgelerinde benzer projeler birer birer hayata geçirilirken, Gaziantep-Şanlıurfa hattının sürekli ertelenmesi, bölge için bir prestij kaybı olarak da algılanması gerekiyor. Üstelik bu gecikmeler, Güneydoğu Anadolu'nun ulaşım altyapısında modernleşme fırsatlarının kaçmasına yol açıyor.
Bu projede başarının sağlanması için atılması beklenen adımlar:
1. Projenin net bir takvimi oluşturulmalı ve her aşama şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
2. Kaynakların tutarlı ve sürdürülebilir bir şekilde tahsis edilmesi sağlanmalı.
3. Bölgenin kalkınması, ülkenin genel kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde önceliklendirilmeli.
4. Bölge halkının projeye dair bilgilendirilmesi ve sürece dahil edilmesi, kamuoyunda güven tesis edilmesini sağlayacaktır.
Gaziantep-Şanlıurfa hızlı tren hattı, yalnızca bu iki şehir arasındaki bağlantıyı güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Güneydoğu Anadolu’nun ekonomik, kültürel ve sosyal kalkınmasını hızlandıracaktır. Ancak "gayret göstermek" söyleminin ötesine geçilerek, somut adımlar atılmalı, kaynak tahsisi yapılmalı ve proje bir an önce tamamlanmalıdır.
Halkın sabrı tükenmiş durumda; artık erteleme değil, eylem zamanı gelmiştir. Bu proje hayata geçtiğinde, yalnızca iki şehir değil, tüm bölge bundan fayda sağlayacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: